TEBESSÜM
Gülümseme...Nazikane ve tatlı bir eda ile gülümseme..
Peygamber gülücüğü.Tebessümün adi bu.Tebessümlü bakışlar sevgi
şualarını karsısındakinin gözlerinden benliğine yedirir.Ruhunda sevgi mayası
bulunan insan tebessümle gönül iletişim kurar.Bu sesine de yansır.Bilge insanlar,
gönül erleri, veliler, erenler hep tebessüm ede gelmişler.Bir çok gönül dostu ölüme bile
Tebessüm etmesini bilmiştir.Gönül kapısının anahtarı tebessüm, şifresi sevgidir.Bu anlamda
sevgi ile tebessüm özdeştir.Belki tebessüm sevginin, sevgi tebessümün tezahürüdür.
Yorgunluk ve sıkıntıdan, özellikle büyük kentlerde stresten bunalan insanimiz mütebbessim çehrelere
ne kadar muhtaçtır...Bu bakımdan kalıcı güzel bir çok davranışın yani sıra “Tebessüm” etmeyi de
lütfen alışkanlık haline getirelim.Gülün, çiçeğin, musîkinin hayatimiz üzerindeki tesiri neyse Tebessüm
de onu asan bir giz vardır.Dini termolojide de sadaka hükmündedir.
Tebessüm kırık kalplere merhem, yorgun gönüllere meltemdir dersek, abartmış olmayacağımızı bilen bilir.
Mevlâ’nâ Hazretleri;”Bağlar, bahçeler,meyveler gönüldedir.Onların letafetinin aksi suya, toprağa vurmuştur.
Gönül evine bak...Hele gönül gözü yok mu?...”der.Cenab-i Hâk:”-Gönül getir, gönül senden razıysa, ben de
Razıyım” diye buyurmuştur.Gönül eri dediğimiz bu anlayışla hayatini disipline eden model şahsiyettir.Bu dünya
fanidir.Ama ahretin tarlasıdır.Yalan dünya, yalancı dünya diyenler de vardır.Söyle veya böyle bu dünya
aslında gönül dünyasıdır.Neden “ gül aydınlığında :chatlack.eniyiforum.net..” ile başladık, “Hayat, Hatıra ve Hayal”
denkleminin koordinatlarını irdelemeye çalıştık.Bu kez de “Tebessüm” konusu ile sohbetimize başladık.
Her güzel şey gibi bu konu da burda bitmek durumunda.Ayrılık zor olsa da...
Evet aziz ziyaretçi,
Gönül ikliminin , sevgi atmosferinde Tebessüm dolu günler dileğiyle...
======================================================================================================================================================
...:::HAYATIN MÂNÂSI:::...
Huzur ve mutluluk, barış ve kardeşlik erdemli toplumun yaşam sürecidir.Bu hayatın imân mayası,
sevgi ve saygı yasası, adalet bekâsıdır.Yaradılışın da esası, insanın mayası, dünyanın mânâsı sevgi
ve imândır.İmân ve sevgiyi esas almayan her hareket çürüktür.
Ümit yenilenmesi, iyimser davranılması bizi hadiselerin menfi tesirinden kurtarabilir.”Gül Düşüncesi”
içerisinde hareket ettiğimizden “zarafet, nezaket ve tebessüm” telkinlerinde bulunduk.Evet, hepimizin
canını sıkan, ilmin, sanatın haysiyetini , insanlık onurunu ayaklar altına alan görüntülere elbette ki yabancı
değiliz. Fakat biz insan olduğumuzun farkında olma şuuruyla medenilik direnişimizi sürdürmek niyetindeyiz.
Sitenin ismiyle mütenasip olmadığı için haksızlıkları, yanlışlıkları, yolsuzlukları yazamıyoruz.Allah nasip
ederse ileri bir tarihte , bu hallere tercüman olacak, sıkıntı, gerilim ve vicdani baskılardan bizi kurtaracak
belki de biraz rahatlatacak yazılarda başka bir sitede buluşacağız.Çünkü bu konuda da mânevi sorumluluk
altındayız zannediyorum.21.asrın başında taktikler, stratejiler değişmiştir.Çok hızlı bir değişim ve gelişim süreci
yaşanıyor.Bilgili, uyanık , şuurlu olmak, çalışmak ve ciddi, ilmi gayretler sarf ederek kalkınma atılımlarını
gerçekleştirmek zorundayız.Devlet, millet ve medeniyet kavramları etrafında yeniden düşünmek, millet
hayatına canlılık, dinamizm getirecek projeler üretmek sorumluluğuna dört elle sarılmamız lâzım.Güç yanlış
ellerde olabilir.Ancak azimle, sebatla sarf edilecek gayretler zafer muştusunu verecektir bir gün.İntermedya
da bu çabaların uzağında durmamalı.
Sevgi ve saygılarımla...
======================================================================================================================================================
:::CUMHURİYET VE DEMOKRASİ:::
“Cumhuriyet ve demokrasi” her renk, ırk, dil ve dinden insanın bir arada mutlu yaşayabilmesinin adıdır. Meşru dairede, medeni ölçüler içerisinde her türlü fikir ve düşüncenin beyan edilebilmesi, tartışmaların yapılabilmesi,sivil inisiyatifin kullanılabilmesi “Cumhuriyet ve Demokrasi” nin benimsenmiş, özümsenmiş, yerleşmiş olduğunu gösterir. Fikir, görüş ve önerilerin öne sürülmesinde endişeler varsa,birey içinden geldiği gibi, his ettiği gibi konuşamama ızdırabını yaşıyorsa, kategorize, itham, yakıştırma aşılamamışsa başka bir şey söylemek gerekir. Sivil toplum örgütlerinin yaygınlaşıp önem kazandığı, düşüncenin suç olmaktan çıktığı, erdemin en geçerli değer olarak Kabul gördüğü bir oluşum toplum hayatında yoksa , orada çoğulcu demokrasi de yoktur, demektir. Açılım ve atılım imkanlarını ortadan kaldıran, genç beyinlere yeni fikirlere fırsat tanımayan yaklaşım tarzları despotizmden başka bir şey değildir. Bu itibarla “Cumhuriyet ve Demokrasi” devlet, millet ve medeniyet kavramlarıyla birlikte mütaala edilerek özümsenmesi, toplum hayatına dinamizm getirir. Kaos ve kısır döngü olmaz.Ayrıca bizleri Cumhuriyet ve Demokrasiye kavuşturan büyüklerimizi, şehitlerimizi ve nice isimsiz kahramanlarımızı anmadan geçme vefasızlığına da düşmememiz lazım.
======================================================================================================================================================